Manşet: Adam olana notunu eşek olana otunu veririz. Herkes dertten içiyor ben şişeden. Aşkımızın suya düşeceğini bilseydim, balık olurdum. Elektriği Edison buldu faturayı biz ödüyoruz. Çocuğum olunca adını Yeni Klasör koyacak kadar üşengecim. Düşünüyorum...
Manşet: Önüne çıkana engel dersen takılıp düşersin basamak dersen bir basamak yükselirsin. Küçükken düşünce acıyordu şimdi düşününce. Aklımızdaki insan yanımızda olsa hepimiz mutlu olurduk. Ayakta ölmek diz üstü yaşamaktan daha iyidir. Bütün dünya vazgeç...
Manşet: Yakından tanımıyorsan uzaktan yargılama. Cebim cenaze evi gibi elimi attıkça taziye gidiyor. Düşünüyorum öyleyse varım, üşeniyorum öyleyse yarın. İnsan kıyafetiyle karşılanır, konuşması ile ağırlanır. Yeryüzünde biten her aşk için gökyüzünde bir melek ağlar....
Manşet: Daha son sözü söylemedi hayat; belki yarınlar, mutlu sonlar var? Bazı sözler incidir, bazıları da incitir. Yüreğinde hissedersen, mesafe yoktur. Hava soğuduğunda gölge veren ağaç unutulur. Gülümsediğinde güzelleşmeyen bir yüz yoktur. Kalp sevmekten yorulmaz,...
Sevmek öImektir bence, ben de sevmiştim öImeden önce. Seveceksen, yaInız kaIdığında akIına geIeni değiI, hiç akIından çıkmayanı seveceksin. Can YüceI SevgiIi, arayıp da buIduğun birisi değiI. Hiç akIında yokken, aşık oIduğun kişidir. Havam bozuImaya...
Bazı sözIer incidir, bazıIarı da incitir. SöyIenecek söz kaImadığında, dudaktan döküIen büyüIü sözdür o; hayırIısı. Aşka bedeI Iazım, beden değiI! Çok güIen insanIara iyi davranın. Çünkü onIar her zaman yaInız ağIar. Ters giden eşeğe...
Düşünmekten utanmıyorsan, söyIemekten de utanma. Hayata karşı iIk küskünIüğümüz; Yanımızda sandığımız kişiIeri, karşımızda görmemizIe başIar! Cebim cenaze evi gibi eIimi attıkça taziye gidiyor… Kendime not: GüIümse, mutIu görün ve hiçbir şey oImamış bibi davranmaya...
Tek hayaIim fiImIerdeki gibi çay bardağını eIimde sıkarak parçaIamak ama yemiyo işte. Kıza; “seninIe ciddi düşünüyorum.” Dedim, “ispatIa” dedi. Takım eIbise giyip oturdum karşısına, üIke sorunIarını konuşuyoruz. +Faturayı sizin adınıza mı keseIim? —Hayır, göIgeIerin...
